CHP Bayraklı Belediye Başkan Adayı Önal: “İzmir’i AKP Zihniyetine Teslim Etmeyecek Yüz Binlerce Yurttaşa İhtiyacımız Var “
Haber: Özgür Şengül - Kamera: Kerim Uğur
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in iftar programında konuşan CHP Bayraklı Belediye Başkan Adayı İrfan Önal, "Onlar her yeri ranta açmaya çalışırken biz iftiharla kendi torunlarımıza, çocuklarımıza miras bırakacağımız doğamızı, yeşilimizi bugüne kadar koruduk. Korumaya devam edeceğiz. Bize inanan İzmir'i ve Bayraklı'yı AKP zihniyetine teslim etmeyecek, yüz binlerce yurttaşa ihtiyacımız var" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'in katılımıyla İzmir Bayraklı'da iftar programı gerçekleşti. Bayraklı Belediyesi Matematik Parkı'nda düzenlenen programa CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, CHP Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, CHP Bayraklı Belediye Başkan Adayı İrfan Önal ve çok sayıda partili de katıldı.
"AKP HÜKÜMETİ KEDNİ KADERİNE TERK EDİLEN EMEKLİNİN DERTLERİNİN KONUŞULMASINI İSTEMİYOR"
CHP Bayraklı Belediye Başkan Adayı İrfan Önal, AKP'nin gündemden enflasyonu, hayat pahalılığını uzak tutmaya çalıştığını vurgulayarak şunları söyledi:
"AKP hükümeti evine ekmek götüremeyen, yurt ve barınma sorunu yaşayan öğrencinin, iş bulamayan gençlerin, bebeğine mama alamayan annenin, mahsulü para etmeyen çiftçinin, kendi kaderine terk edilen emeklinin dertlerinin konuşulmasını istemiyor. Enflasyonu, hayat pahalılığını, doların yükselişini, yoksulluğu gündemden uzak tutmaya çalışıyor. Çünkü bunlar konuşulursa kaybedeceklerini çok iyi biliyorlar. Ama biz bunları inatla konuşmaya devam edeceğiz. Sizin genç bir kardeşiniz evladınız olarak şunu söyleyeyim. Bir cumhuriyet yaşatmanın en büyük yolu çocuklara, gençlere, kadınlara yani toplumun tüm paydaşlarına değer vermekten geçer. Biz de yapacağımız her işte, her bölgemizde insanı önceleyeceğiz. Onlar gibi ranttan bir avuç sermayedardan yana değil, yalnızca halkımızın yanında olacağız."
"BAYRAKLI'YI DEPREME DİRENÇLİ HALE GETİRECEĞİZ"
CHP'li Önal sözlerine şöyle devam etti:
"Göreve geldiğimde yapacağım ilk işlerden biri Bayraklımızı depreme dirençli hale getirmek olacak. Çünkü insan hayatından daha mühim bir şeyin olmadığını çok iyi biliyoruz. Ben burada deprem olurken az önce başkanımızın anlattığı gibi biz depremde maalesef yine kendi yaralarımızı kendimiz sarmak durumunda kaldık. Dönemin yine merkezi hükümeti İzmir'e ikircikli bir yaklaşımda bulunarak yine burada ayrı bir tavır sergiledi. Diğer illerde depremlerde en son afet bölgesi ilan edilirken İzmir maalesef bu haktan mahrum bırakıldı. Ama biz ilçe belediyesi ve büyükşehir belediyesi olarak birlikte başta kamp olmak üzere geçmiş haklarını korumak üzere bir 'K' rotasyonu geçirdik. Arkasından da yine inşaatlar devam etmedi. Başlayamadılar çünkü sebebi biz değildik. Ekonominin yönetilememesi, her gün demirin, betonun artmasıydı. Yine ona bir çare kalmadık, yine büyük şehrimizden ve ilçemizle beraber inşaat artışları getirdik. Parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 inşaat artışlarıyla beraber vatandaşlarımız inşaatlarına başlayabildi. Bu ne demekti aslında? Bazı apartmanlarda 'K' ile beraber yüzde 60-70 maliyetin aslında belediyenin plan notuyla karşılanması demektir. Biz 25 yıldır deprem vergisi ödüyorduk. Ama hiçbir kuruşu bizler görmedik. Geçen yıllarda şunu söylediler. Bugüne kadar 160-170 milyar dolar para toplandı. Ama başka yerlere harcandı. Nerelere harcanmıştı? Şunu biliyoruz ki birileri zenginleştirmek için apayrı yerlere kendi yandaşlarına bu parayı vermişlerdi. O sebeple AKP'yi bugüne kadar yanımızda görmedik"
"2019 YILINDA HAKSIZLIĞA UĞRADIK"
Bayraklı'nın siyasi hesaplar üzerine kurulduğunu belirten Önal, "Bayraklı'mız 2019 yılında ilçe sınırları belirlendi. 2019 yılında ilçe haline getirilirken en büyük haksızlığı orada yaşıyoruz. Orada haksızlığa uğruyoruz. Ne oluyor? O gün Bornova'yı almak ve daha sonrasında Bayraklı kazanmak üzerine bir sınır belirliyorlar. Mansuroğlu'ndan ara sokaklarından geçen bir ilçe sınırımız var. Yanı başında Karşıyaka'nın dezavantajlı mahallelerini yine kopararak bir Bayraklı ilçesi oluşturuluyor. Yanında da evet yeşil olarak gördüğümüz bir doğançay var. Biliyorsunuz Ama Doğançay'da bütün İzmir'in mezarlık alanı olarak verilmişti bizlere. Yani sadece nüfustan ve İzmir'in mezarlık ihtiyacını karşılayacak bir yeşil alandan ibaret olan bir ilçe sınırımız var" ifadelerini kullandı.
"KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARINA ÖNEM VERİYORUM"
Kentsel dönüşüm çalışmalarında vatandaşın yanında hareket edeceğini vurgulayan Önal, "Kentsel sönüşüm çalışmalarına önem veriyorum. Vatandaşa belediye garantörlüğü sunacağız. Artı uygulama, artı dilerlerse kendi belediye şirketlerimizle halk onu da olduğu gibi halk onu da sürdürecek, daha da şirketlerimizi geliştirecek, müşavirlik hizmetlerini bedelsiz bir şekilde vereceğimizin sözünü veriyoruz. En başından, en sonuna kadar belediye olarak vatandaşımızın yanında olacağız. Çünkü biliyoruz ki AKP yıllardır topladığı vergilerinin kırkta birini İzmir'e harcarken şunun biz farkındayız. Onların yapmadığı bütün hizmetlerde de biz yine vatandaşımızı yalnız bırakmayacağız. Kendi projelerimizin arkasında şunlar da var. Bütün projelerimizin merkezini insanı almışız. Onlar gibi Üç beş müteahhitti büyütmek gibi bir görevimiz yok. Her bir hizmetimizin içerisinde vatandaşımız, halkımız var. Yine yapacağımız bütün sosyal tesislerimizde Kent Lokantalarımızı burada Matematik Parkı'nda olduğu gibi 50 liralık bir yemek ücretiyle sağlıklı yine ucuz yemeği vatandaş hizmetine açacağız. Çaydan kafelere kadar, kahvelere kadar hem öğrencilerimizin hem de vatandaşlarımızın yanında olacağız" diye konuştu.
"BİZLER, HER BİR KURUŞUN HESABINI BUGÜNE KADAR VERDİK. BUNDAN SONRA DA VERECEĞİZ"
Bayraklı'da yaşayan vatandaşlardan yollarla ilgili sorunları duyduklarını ifade eden Önal şunları söyledi:
Göreve geldiğimizde acil müdahale ekibimizle yollarımızın bakım onarımlarını hızlı bir şekilde yapacağız. Şunu bir çoğunuzdan duyuyorum. Yollarımızla ilgili olduğunun da farkındayız. Ama şunu özellikle bilmenizi istiyorum. Birçok temel belediyeciliğimizde eksiklerimiz olabilir. Yollar da bunlardan bir tanesi. Bunlarla ilgili göreve geldiğim andan itibaren ilk 100 günde ivedilikle bunları gidereceğimin sözünü veriyorum. Ama bir şeyi de özellikle Sayın Genel Başkanım sizlerin huzurunda bütün İzmirlilerle paylaşmak istiyorum. Uzun zamandır İzmir'in birçok yerinde İzmir gazı ve Gediz'in kazıları mevzuat gereği doksan gün izinleri varken doksan gün sonunda kapatıyorlardı. Ben bunu iyi niyetli bir yaklaşım olduğunu düşünüyordum. İmkanlarının yetmediğini düşünüyordum ama AKP'nin devlet parasıyla beslediği trollerle yaratmış oldukları algıdan sonra şuna kanaat getirdim. Bütün silsileli olarak bunlar aslında bir algıyı oluşturmak üzere yarattıkları bir sadece algı. Bu Onur Mahallesi'nde Yamanlar'da adaylarının da yapmış olduğu reklamlar çerçevesinde bütün kazıların İzmirgaz'ın kazıları olduğunu biliyoruz. Ama vatandaşımız bunu bilmiyor. Sokaklarda gördüğünüz birçok kazının sebebi İzmir gaz. Birçok kazının sebebi Gediz. Bunlar da planlı bir şekilde kapatmayarak aslında belediyelerin suçlanmasını istiyorlar ve bu sebeple kendi yarattıkları algıda hizmetlerinin eksikliğini belediyemizin üstüne atıyorlar. ve yine şunu söyleyeyim. Temel belediyeciliğimizin mazereti olmaz. Bizler bütün imkanlarımızla, her bir kuruşun Hesabını bugüne kadar verdik. Bundan sonra da vereceğimizin sözünü veriyorum.
YURT VE KREŞ KONUSU
Ama şunu bilmenizi istiyorum. Değerli arkadaşlar belediyenin eksik olduğumuz hizmetlerinin maliyetlerinin nerelere gittiğini de sizlerle paylaşmak istiyorum. Biliyorsunuz asli görevlerimiz arasında olmayan kreş hizmetleri fazla Yapıyoruz. Yapmaya devam edeceğiz. Arttırmak sizlere sözüm olsun. Yine yurt hizmetleri, kız çocuklarımızın yurt hizmetleri belediyenin görevi olmamakla beraber bizler kendimize görev biliyoruz. Yapacağız. Bunları artıracağımın sözünü veriyorum. Bunları ne için söyledim biliyor musunuz? Çünkü Cumhuriyet devleriyle derdi olanların özellikle kız çocuklarımızın yurtlar yapılmayarak spor gençlik bakanlığının buna yine kayıtsız kalarak sadece vakıflara belli kendilerine yakın derneklere yönlendirdik, yönlendirildikleri için bunu yapmadıklarının da farkındayız. O sebeple bütün hizmetlerimizin üstünde taşıdığımız cumhuriyet değerleri geldiği için asli görevimiz olmasa bile bizler bu yurtları yapmaya devam edeceğiz. Yine AKP'nin anlayışı, kadını sadece evinde çocuk bakmakla yükümlü olduğunu bu yetine bu kadının sancağı olması gerektiğini düşündüklerini de biliyoruz. Onun için de biliyoruz ki bizler temel belediyeciliğimizde kreş hizmetleriyle kadınımızın yine cumhuriyetimize emaneti olan cumhuriyet değerlerinin gereği olarak kadının toplumsal alanda sosyalleşebilmesi için, çalışabilmesi için bu kreş hizmetlerini kendimize vazife biliyoruz"
"AKP'DEN AYRIŞTIĞIMIZ BİR FARK..."
İzmir'i ve Bayraklı'yı AKP zihniyetine teslim etmeyeceklerine dikkati çeken Önal sözlerini şöyle sonlandırdı:
AKP'den ayrıştığımız yine bir farkı anlatmak istiyorum. Burada biz yine bu elli dönümlük alanı yeşil olarak savunurken, bunu yeşil olarak yapacağımızın sözünü sizlere verirken AKP yeşilliği İstanbul'da gördüğümüz gibi yıllardır gökdelenlere, rezidanslara, AVM'lere açtı. Onlar imar aratmaya çalışıyorlardı. Ben imar komisyon başkanıyken gelen bütün dosyalarda imarları reddederken kendi doğamızı, yeşilliğimizi korumak için yaptık. Dönüşmesi gereken alanlar varken yeni yerlerin imara açılmaması biz imtihanla savunuyoruz. ve 14 Mayıs seçimleri sonrasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eliyle Çiğli'nin sırtlarında 250 dönümlük ev imara açıldı. Narlıdere'nin sırtlarında bizim reddettiğimiz dosyalar 200 dönümün üzerinde ormanlık alan imara açıldı. Bizimle onlar arasındaki farklar bunlar. Biz kendi doğamızı, yeşilimizi korurken onların gelişmişlikten anladığı Sadece beton rantı. Onlar her yeni rantı açmaya çalışırken biz iftiharla kendi torunlarımıza, çocuklarımıza miras bırakacağımız doğamızı, yeşilimizi koruduk bugüne kadar. Korumaya devam edeceğiz.
CUMHURİYETİN KURUCU DEĞERLERİ
Bize inanan İzmir'i Bayraklı'yı AKP zihniyetine teslim etmeyecek, yüz binlerce yurttaşa ihtiyacımız var arkadaşlar. Bizim Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği çağdaş, demokratik bir Türkiye'ye inananlara ihtiyacımız var. Cumhuriyet Kurucu değerlerini aşağılayan, doktorundan, emeklisine, herkesle kapı gösterenlere inat, kardeşçe, birlik ve beraberlik içerisinde laik, demokratik ve çağdaş Türkiye için mücadele edeceğimiz dostlarımıza ihtiyacımız var. Hep birlikte önce otuz bir Mart'ta Ardından da genel seçimlerde CHP'yi yani halkın iktidarını kurmaya ihtiyacımız var arkadaşlar. Ben bana verilen görevin sorumluluğunun farkındayız. Kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emanet ettiği Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir genç evladı olarak bu değerler doğrultusunda size hizmet edeceğimin sözünü veriyorum. Sayın genel başkanım partimi ve de sizleri mahcup etmemek üzere herkesten çok çalışacağımızın sözünü vermiştim. Bu sözü görevimin sonuna kadar da devam ettireceğimizin burada bir kere daha huzurunuzda sözünü veriyorum."